Monday, November 20, 2017

ASTIM VE ALLERJİK ÇOCUKLAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ





Prof. Dr. Yonca Tabak

Alerji ve astım günümüzde en sık rastlanan ve artış gösteren kronik hastalıkların başında geliyor. Batılı yaşam tarzını benimsemiş ülkelerde daha sık görülen astımdaki bu artışın çevre ve beslenme tarzlarındaki değişimden kaynaklandığı düşünülmektedir. Antioksidanlar bu konuda en çok araştırılan besin öğelerini oluşturmaktadır.

Hava kirliliği, gıdaların üzerindeki, hatta kıyafetlerin yapımında kullanılan bitkisel pamuk gibi malzemelerin üretimi sırasında kullanılan böcek ilacı gibi kimyasallar, ozon vücudumuzda oksidasyona neden olmaktadır. 
Oksidasyonu bir demirin paslanmasına benzetebiliriz.
 Oksidan maddelerin günümüzde alerjinin yanı sıra kansere de neden olabildiği gözlenmektedir. 
Vücudumuzun bu diş etkenlerle mücadelede kullandığı bir antioksidan rezervi vardır. 
Fakat bu rezerv aşıldığında oksidan maddeler alerjik hastalıkların gerek ortaya çıkışına gerekse var olan alerjinin kötüleşmesine neden olabilmektedir. 

C vitamini, A vitamini, E vitamini ve selenyum bilinen en etkin antioksidanlardır.

Selenyum:
Kümes hayvanları, deniz ürünleri, et, sarımsak, soğan ve kırmızı biber selenyumdan zengin gıdalardır. 
Yapılan çalışmalarda, astımlı hastaların kan selenyum düzeylerinin düşük olduğu gözlenmiştir.
 Hamilelikte selenyumdan fakir beslenmenin bebekte selenyum eksikliğine yol açtığı ve kan selenyum düzeyleri düşük doğan çocuklarda ileride daha fazla astım geliştiği görülmüştür. Bu yüzden gerek çocukların gerekse erişkinlerin selenyumdan zengin beslenmelerinde fayda vardır.

E Vitamini:
Önemli bir antioksidan olduğu bilinen E vitamininden zengin yeşil yapraklı sebze, fındık-ceviz gibi kabuklu yemiş ve hububatların diyette bol yer alması günlük alımı artıracaktır.
 E vitamini eksikliğinin çocuklarda alerji gelişimini artırdığı; astım ve alerjik nezleye yol açtığı görülmektedir. 
Çocukların damak tadını sebze ve kuruyemişten yana düzeltmek için bu gıdaların onların seveceği şekilde sunulması çok önemlidir. 
Ispanaklı börek, cevizli meyve tatlıları gibi sunumlar bu yönde çocukların ilgisini çekebilir.

A ve C-VİTAMİNİ; FLAVONOİDLER:
C vitamininden zengin portakal, mandalina, kivi gibi gıdalardan zengin beslenmek astımı olan çocuklarda hastalığın seyrine olumlu etki etmektedir.
 A vitamininden zengin havuç, yumurta gibi gıdaların dengeli bir şekilde beslenme düzenine sokulması çok önemlidir. 
Benzer şekilde flavonoid (P vitamini)’ den zengin muz, elma ve elma suyu tüketmenin de astım belirtilerini azalttığı gözlenmiştir.

OMEGA 3, OMEGA 6 YAĞ ASİTLERİ:
Batılı beslenme tarzında omega-6 yağ asidi içeren margarin ve bitkisel yağlardan zengin; omega 3 yağ asidi içeren taze yağlı balıklardan (ton balığı, somon, alabalık) ve tereyağı gibi hayvansal yağlardan fakir beslenme ağırlık kazanmıştır.
 Kalp sağlığı için yapılan önerilerin bu yönde katkısı olmuştur. 
Diyette omega 3’ün azalması ; omega-6 ‘nın artması alerji ve astım gelişimini arttırmaktadır. 
Omega 3 yağ asidinden zengin yağlı balık veya balık yağı tüketmenin, zeytin yağı ağırlıklı Akdeniz diyeti uygulamanın çocuk ve erişkinlerde astım riskini azalttığı gösterilmiştir.

D VİTAMİNİ:
Dünya’da alerji ve astım sıklığındaki hızlı artıştan kısmen D vitamini eksikliği sorumlu tutulmaktadır. 
Kışın kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmek, yazın ise cilt kanseri endişesi daha az güneşe çıkmak D vitamini sentezinin azaltmaktadır. 
Özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğinin astımı ağırlaştırdığı görülmektedir.
 Bu yüzden özellikle kış aylarında D vitamini içeren vitamin takviyeleri, balık yağı şurupları ile birlikte verilebilir.

Alerji ve Astım Hastalarının Uzak Durması Gereken Gıdalar:

Alerji ve astımı önlemek için tüketilmesi gereken gıdalar kadar, tüketilmemesi gereken gıdalar da büyük önem taşımaktadır.

Özellikle son yılarda çocuklarda kötü beslenme sonucu oluşan reflü ve bunun sonucunda gelişen astım vakalarına çok daha fazla rastlanmaktadır. 

Reflü çoğu zaman sessiz reflü şeklinde hiç bulgu vermezken bazı çocuklarda ses kısıklığı, geğirme, ağız kokusu, diş gıcırdatma, iştahsızlık, hıçkırık, karın ağrısı, mide bulantısı veya kusma şeklinde kendini gösterebilmektedir. 

Hiçbir şey yemiyor bari sevdiği kakaolu gıdaları tüketsin mantığı bu kısır döngüyü daha da kötüleştirmektedir. 
Kakao, kahve gibi bol miktarda kafein içeren bir gıdadır. Kafein de mide başını gevşeten ve mide asit salgısını artıran bir maddedir. 
Kakaolu çikolata, gofret, kakaolu fındık ezmesi, kakaolu süt gibi yiyeceklerin çok tüketilmesi sonucu hiç alerjisi olmayan çocuklarda bile astım gelişmektedir. 

Mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin salgılattığı düşünülen çikolata ve içeriğindeki kakao çocuklarda bir tür bağımlılık yaratmaktadır. 
Hele çocukta zaten astım varsa astımın doğal bir sonucu olarak gelişen reflü kakaolu gıda tüketimi ile daha da kötüleşmektedir. 

Bu nedenle çocuk beslenmesinde kakaolu , çikolatalı gıdaların çıkarılması genel bir sağlık kuralı olmalıdır.

Günümüzde hamburger, patates kızartması, ketçap, mayonez ve kolalı içecek 5 ‘lisi birçok çocuğun günlük beslenmesinin bir parçası haline gelmiş durumda.
 Ancak yapılan çalışmalar gösteriyor ki haftada 1 ve daha fazla hamburger tüketmek çocuklarda astım riskini belirgin biçimde artırıyor.
 Haftada 3 ve daha fazla hamburger tüketen çocuklarda ise astım riski hiç tüketmeyenlere kıyasla % 40 artıyor. Oldukça yüksek olan bu rakam dikkatleri çocuklarımızın beslenmesine yeniden çekmek için iyi bir neden. 

Unutulmamalıdır ki, en iyi tedavi hastalığı olmadan önleyen koruyucu tedavidir.

Bu tip yiyeceklerin evde hazırlanması, gerek katkı maddeleri gerekse ketçap, mayonez gibi reflüyü daha da artırıcı ek maddelerden uzak durulması açısından iyi bir alternatif olacaktır. Bu hazır gıda tüketimine çoğu zaman kolalı ve gazlı içecekler eşlik etmektedir.

 Kola, kafein içerdiğinden ve gazlı içecekler reflüyü daha da artırdığından uzak durulması gereken gıdalar içinde yer almalıdır.

Üzerinde durulması gereken, çocuk beslenmesinde yapılan en büyük yanlışlardan birisi de çocuğa gece yatmadan önce süt içirilmesidir. 

Alerjik astımı olan çocuğun mide başı normalden gevşek olduğundan bu çocuklara içirilen süt yatar pozisyona geçildiğinde içeriğindeki mide asidi ile birlikte yutma borusunda yukarı solunum sistemine kaçmaktadır

Bunun sonucu olarak sinüzit, astım bronşit ve hatta larenjit olarak bilinen ve ses kısıklığı ile seyreden krup atakları gelişebilmektedir.

Çocukların yatmadan önceki 2 saat su dışında bir gıda tüketmesi son derece sakıncalıdır.

Alerji ve Astım Hastaları İçin Koruyucu Beslenme Önerileri:

1- Antioksidanlardan zengin havuç, yeşil yapraklı sebze, tam tahıllı ekmek, fındık-ceviz gibi kabuklu yemişler tüketilmesi
2- C vitamininden zengin portakal, mandalina, çilek, kivi ağırlıklı olarak tüm meyvelerin diyette bol yer tutması
3- Flavonoidden zengin muz, elma ve elma suyu tüketiminin artırılması
4- Omega 3 ‘den zengin taze yağlı balık ve zeytin yağının bol tüketildiği Akdeniz diyetinin tercih edilmesi
5- Anne adaylarının hamilelikte antioksidan ve omega 3’den zengin beslenmesi
6- Doymuş bitkisel yağ içeren hazır paketlenmiş gıdalardan uzak durulması
7- Mümkün olduğunca doğal, taze hazırlanmış gıdaların tercih edilmesi
8- Kış aylarında da güneşe çıkılması
9- Çocuklara hangi yaşta olurlarsa olsunlar kışın D vitamini takviyesi yapılması
10- D vitamini dışındaki vitamin ve minerallerin hap şeklinde değil mümkün olduğunca gıdalar yolu ile alınması

Çocuk Beslenmesinden Uzak Tutulması Gereken 10 Gıda:

1- Çikolata ve kakaolu gıdalar
2- Kakaolu fındık ezmeleri
3- Kolalı içecekler
4- Çay, kahve ve buzlu çay
5- Patates kızartması, cips
6- Ketçap
7- Mayonez
8- Hazır meyve suları ve gazlı içecekler
9- Hamburger, pizza, lahmacun
10- Yoğun baharat içeren sucuk, çiğ köfte vb. gıdalar

No comments:

Post a Comment

aynısefa çiçeği

calendula officinalis: dahili olarak ağiz boğaz agrısında , mide ülserinde harici olarak yara iyilesmesinde kullanılır. boğaz agrısında 1...