Sunday, March 31, 2019

Çocuklarda Besin Alerjileri

Besin Alerjisi nedir?

Besin alerjisi bağışıklık sistemimiz tarafından besinlere karşı anormal yanıtın verilmesiyle ortaya
çıkmaktadır.
Klinik olarak belirtiler hafif (ürtiker vb) olabildiği gibi yaşamı tehdit eden ağır reaksiyonlara
da (anafilaksi) yol açabilmektedir.
Besin alerjisinin gelişimi bağışıklık sistemimizin besinlerdeki proteinleri tehdit unsuru olarak algılayıp bunlara karşı IgE tipi antikorlar üretmesi ile başlar.
 Duyarlı olan bireyler aynı besinle karşılaştığında daha önce oluşmuş olan IgE antikorlarına bağlanır ve mast hücrelerinden başlıca histamin olmak üzere birçok maddenin salınmasına neden olur. Klinik bulgular işte bu maddelerin etkisine bağlı olarak gelişmektedir.

Besin alerjileri daha çok çocukluk döneminin sorunlarından birisidir.
Anne sütü alan bebeklerde
genellikle ek gıdalara başladıktan sonraki dönem ciltte ürtiker, kızarıklık, ya da egzama şeklinde
ortaya çıkabilir.

Besin alerjilerini çoğu aşağıdaki besinlere karşı gelişmektedir. Ancak tüketilen her besine karşı alerjik
reaksiyonların gelişebileceği unutulmamalıdır.

● İnek sütü
● Yumurta
● Balık
● Yer fıstığı
● Kuruyemişler (fındık, ceviz, antep fıstığı, vb)
● Kabuklu deniz ürünleri
● Soya
● Buğday
● Bakliyatlar
● Susam

Besin alerjileri çocuklarda daha sık görülür.
Bazı besinlere karşı gelişen alerjiler zaman içerisinde düzelme eğilimindedir. İnek sütü, yumurta gibi besinlere bağlı alerjiler yaşa bağlı olarak geçebilir,
yer fıstığı, balık, kabuklu deniz ürünleri ve kuruyemiş alerjileri çok uzun yıllar hatta yaşam boyu devam edebilir.

Besinlerin içerdiği protein yapısındaki alerjenler diğer alerjenler ile benzerlik gösterir.
Örneğin polen alerjisi olan hastalarda bazı meyvelerin (kivi, muz, elma, şeftali vs) tüketimi ile ağızda ve boğazda kaşıntı, ödem meydana gelebilir.

Çapraz reaksiyon sonucu gelişen bu klinik tablo oral alerji sendromu
olarak tanımlanmaktadır.

Besin alerjilerinin gelişiminde rol alan IgE dışı mekanizmalara bağlı gelişen semptomlar daha geç
ortaya çıkarlar. Örneğin bebeklerde ek gıdaya geçme döneminde kusma, ishal, kanlı mukuslu
dışkılama hatta su kaybına neden olabilen reaksiyonlar gelişebilir.
 Kanlı, mukuslu dışkılamanın ön planda görüldüğü tip alerjik proktokolit, besin alımından birkaç saat sonra sürekli kusma ile karakterize hastalığa Besin proteinlerinin tetiklediği enterokolit sendromu (FPIES) denir.
Bu duruma inek sütü, soya, yumurta vb karşı vücudumuzun verdiği geç tip alerjik yanıtlar neden olmaktadır.

Besin alerjileri sindirim sistemimizde yemek borusunu da (özafagus) etkileyebilir.
 Alerjik
reaksiyonlarda çok önemli rolü olan eozinofiller’in yemek borusunda yoğun birikimine bağlı olarak
çıkan bu tablo eozinofilik özafajit olarak adlandırılmaktadır.
 Çocuklarda reflü semptomlarına benzer şekilde kusma, yutma zorluğu ve kilo alamama şikayetleri görülebilir.

Bu hastaların bir çoğunda besinlere karşı alerjik reaksiyon gelişmektedir. Ayrıca ailesel alerji öyküsü
de (astım, alerjik rinit ya da egzama) bulunmaktadır.

Hangi Yaşlarda Ortaya Çıkar?

Besin alerjileri her yaşta ortaya çıkabilir. Yumurta akı, inek sütü, soya, buğday, mercimek allerjileri
genellikle 1 yaştan önce bulgu vermeye başlarken, et ve kuruyemişlere bağlı allerjilerin daha geç
çocukluk döneminde başlayabileceği bilinmektedir.

Besin Alerjisinin Belirtileri Nelerdir?

Bir besin alerjisi belirtisi kendini besini aldıktan sonra yaklaşık 30 dakika içerisinde gösterir. Belirtileri çeşitli olabilmektedir.

Hafif-Orta Alerjik Reaksiyon
● Ağızda karıncalanma
● Vücutta kızarıklık veya kurdeşen
● Yüz, dudak ve göz şişmesi
● Kusma
● İshal
● Karın ağrısı


Şiddetli Alerjik Reaksiyonlar (Alerjik Şok-Aşırı Duyarlılık)
● Zor ve/veya hırıltılı nefes alıp verme
● Dil şişmesi
● Boğazda şişlik veya gerginlik
● Konuşmada zorluk veya ses kısıklığı
● İnatçı öksürük
● Bilinç kaybı
● Özellikle çocuklarda, deride solgunluk ve sarılık

Besin Alerjilerinde Nasıl Tanı Konulmalıdır?

Tanı için çocuğun şüpheli besini tüketmesini takiben her seferinde yakınmaların ortaya çıkması
gerekir.
Alerji deri ve kan testlerinde saptanan pozitif reaksiyon ile besin alerjisi tanısı kesinleştirilir.

Alerjik besinin kesin olarak saptanamadığı durumlarda doktor kontrolü altında “besin karşılaşma
(besin provokasyon) testi’’ yapılır.
 Bu testte şüpheli besin az miktardan başlanarak artan dozlarda
çocuğa yedirilerek yakınmaların ortaya çıkıp çıkmadığı saptanır.

● Tüketilen besinin içeriği ve miktarı,
● Belirtilerin ortaya çıkış ve düzelme zamanı,
● Daha önceden ve daha sonra benzer reaksiyonların olup olmadığı
● Belirtilerin özellikleri (Fotoğraflamak tanımı kolaylaştırabilir!) iyi bilinmelidir

Besin Alerjisi Tanısı Kesinleşmiş Hastada Beslenme Tedavisi

Çocuğun alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur
 Çok az miktardaki besinlerin tüketilmesiyle bile şiddetli reaksiyon olabileceği için mutlak kaçınma şarttır.
Önemli bir besin diyetten çıkarılmışsa beslenme bozukluğunun önlenmesi için diyetin
düzenlenmesi gereklidir.

İnek sütü alerjisi olan bebeklerin beslenmesi çok önemlidir.
 Hayatın ilk altı ayı içerinde anne sütü tek başına yeterlidir. Anne sütü yetmiyorsa veya 6 aydan sonra inek sütünün yerini tutabilecek, normal büyüme ve gelişmeyi devam ettirecek ancak süt alerjeni içermeyen mamalar kullanılmalıdır.

Bu mamalar gideren artan koruyuculuk sırasına göre şunlar olabilir:
İleri hidrolize mamalar
Aminoasit bazlı mamalar
Soya mamaları (6 aydan küçük bebeklere önerilmez)
İnek sütüne alerjik bebeklerin %30-50 kadarı soya bazlı mamalara, %10 kadarı da ileri hidrolize
mamalara reaksiyon gösterir. Bu çocuklarda esansiyel aminoasit mamaları verilmelidir.
Bu özel
mamaları yeterince alamayan bebeklerin diyetinde diğer protein ve kalori kaynaklarının arttırılması ve mutlaka kalsiyum ve vitamin desteği verilmesi gereklidir.

Besin alerjisi olan hastalarda önlemler

● Besin alerjisi tanısı konulan hastaların yakınları belirtilerin tanınması ve gerekirse acil
tedavisi konusunda bilgilendirilmelidir.
● Anafilaksi gibi ciddi reaksiyonu olan hastalara adrenalin otomatik enjektörü verilmeli ve
kullanımı konusunda eğitilmelidir.
● Her hastaya acil eylem planı düzenlenmeli.
● Besin alerjisi olan çocuk okulda arkadaşlarının yiyeceklerini paylaşmamalıdır.
● İşlenmiş, dondurulmuş veya paketlenmiş gıdalar gizli besin proteinleri içerebilir; alışveriş
sırasında besin etiketleri ve içerikleri dikkatle okunmalıdır.
● Restoranlarda yenen yemeklerde de gizli besin alerjenleri olabilir; hazırlayan kişilerden
yiyecek içerikleri hakkında bilgi alınmalıdır.



diyetisyen Didem Temizyürek Tayfur

No comments:

Post a Comment

aynısefa çiçeği

calendula officinalis: dahili olarak ağiz boğaz agrısında , mide ülserinde harici olarak yara iyilesmesinde kullanılır. boğaz agrısında 1...