Wednesday, June 14, 2017

bebeklerde ek gıdaya geçişte öneriler










Bebekler ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir.

Anne sütü ile beslenme iki yaşına kadar devam etmelidir. 

6. aylardan sonra başlanan ek gıdanın yanında bebeğin büyüme-gelişme, zeka gelişimi, hastalıklardan korunma gibi bir çok faydasından ötürü anne sütüne iki yaşına kadar devam edilmesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilmektedir.

Bebeklerde çiğneme becerisi 6. aydan sonra gelişmektedir. Katı besinlerin verilmeye başlandığı dönemde bebekler dilleri ile besinleri itebilir. Bu doğal bir tepkidir, besini reddetme olarak algılanmamalıdır, istem dışı yaptıkları bu hareket genellikle 7. ayda düzelir.

Bebekleri ek besinlere alıştırılırken tek besinle başlanır. Ek besin en az üç gün ardarda giderek artan miktarda verilir.
Başlangıçta ek besin miktarı değil, ek besin deneyimi önemlidir.

Ek gıda bebek aç iken, silikon kaşıkla, emzirme öncesi verilir. 
Bebek isterse ek gıda sonrası emebilir.

Ek gıda günde bir iki öğün sunulur, yavaş yavaş iki öğün tamamen doldurulur.

Bebeğinize verdiğiniz ek gıdalar anne sütünün tamamlayıcısıdır.

Mümkünse 6-8 ay arası halen günlük enerjinin %70-80’i anne sütünden olmalıdır.

Anne sütü bol ve bebek emmeye istekli, kilo alımı da iyiyse 8 ay dolana kadar günde 2 öğünden fazla eklenmeyerek anne sütünden daha bol faydalanması sağlanabilir.
Ancak sebze-meyve-muhallebi-yoğurt gibi tüm farklı lezzetlere alışabilmesi için bu her gün bu 4 öğünden herhangi 2’si dönüşümlü olarak verilebilir.

6-8 ay arası bebeğin günlük besin ihtiyacının %70'ini anne sütü ve %30'unu katı gıda oluşturmalıdır. (2 öğün katı gıda)
9-12 ay arası bebeklerde bu oran % 50 anne sütü, % 50 katı gıda olmalıdır. (3 öğün katı gıda)
1-2 yaş döneminde ise bebeğin günlük besin ihtiyacının %40'ını anne sütü, %60'ını ise katı gıda oluşturmalıdır. (3-5 öğün katı gıda)

İlk kez verilecek besinler haftada bir çeşit olacak şekilde verilerek olası bir alerjik reaksiyona hangi besinin neden olduğu anlaşılır. Bebeklerde besin allerjisinin en sık bulguları kusma, ishal, aşırı gaz artışı, huzursuzluk, ciltte döküntü ve bazen de kakada kan görülmesi şeklinde ortaya çıkar. Allerji yapma riski olan turunçgiller, yumurta, ekmek, balık ve et ilk verilecek besinler arasında yer almaz.

Bebeğimiz için hangi besinler uygun değildir?

  • Pırasa ve taze fasulye gibi uzun lifli sebzeler püre haline getirilmeleri zor olduğu için erken dönemde kullanılmaz. 
  • Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin nitrat içerikleri bekletilmekle artacağından, pişirildikten hemen sonra yenmelidir.
  • Bakla nadir olmakla birlikte favizme yol açacağından, patlıcan da hiç mineral ve vitamin içermediğinden bebeklikte seçilecek uygun besinler değildir.
  • Bal, içeriğindeki alerjenler ve bazı toksinler dolayısıyla bebeklere 1 yaşından önce verilmemeli
  • Çilek , domates, kivi ve balık dışındaki deniz ürünleri alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
  • Tatlandırıcı içeren (sakarin, aspartam vs.) her türlü hazır gıda, doğal olmayan meyve suları kesinlikle verilmemeli..
  • Yumurtanın beyaz kısmı, yapısındaki proteinler nedeniyle yüksek alerjik özelliğe sahiptir. Alerjisi olmayan bebeklere 9-10 aylıktan sonra çok az miktarlarda başlanarak denenebilir.
  •  İnek sütü çiğ ve muhallebi içinde, alerji riski taşır. Yoğurt ve peynir haline geldikten sonra protein yapısı değiştiği için zararlı etkileri ortadan kalkar.
  • Salam, sosis ve sucuk gibi işlemden geçirilmiş etler,
  • konserveler; içeriğinde kimyasal maddeler bulunmasının yanı sıra yağ ve kolesterol yönünden zengin olmaları zararlı olabilir. 1 yaşından sonra da mümkünse kullanımının önüne geçilmelidir.
  • Sakatatlar, özellikle beyin virüs taşıma ihtimali nedeniyle bebeklere verilmemeli. 
  • Tütsülenmiş balıklar (somon veya alabalık) tazeliklerini korumak için genellikle nitratlarla işlem görmeleri nedeniyle zararlıdır. 
  • Kafein içeren kola, kahve, kakao, çikolata gibi besinler içerdiği kafeinle bebekte sinirlilik ve gerginlik yapabildiği gibi uykusuzluk problemi de yaratabilir. Kalsiyum gibi önemli minerallerinde vücutta kullanılmasını engeller.















No comments:

Post a Comment

aynısefa çiçeği

calendula officinalis: dahili olarak ağiz boğaz agrısında , mide ülserinde harici olarak yara iyilesmesinde kullanılır. boğaz agrısında 1...