Kusma ve ishal özellikle ülkemizde sık görülen çocukluk çağı hastalıklarındandır.
Bozulmuş veya mikroplarla bulaşmış olmuş gıdaların veya suların içilmesi
ile olan besin zehirlenmeleri de sıklıkla kusma ile başlar ve ishalle devam eder.
Besin zehirlenmeleri dışında olan ishal ve
kusmaların en önemli nedeni virüslerle
olan barsak enfeksiyonudur. Bazen özel bakterilerde bu hastalığa neden
olabilirler. Hastalık genellikle bir hafta içinde
kendiliğinden düzelir. Amipli ve basilli dizanteri gibi nedenlerle olan
ishaller ise kendiliğinden düzelmezler, azalma gösterseler de etken yok
edilmedikçe tekrarlarlar.
İshal ve kusmada en önemli konu çocuğun
sıvı ihtiyacının karşılanmasıdır. Sıvı kaybı dışında
hayati tehlike olmayacaktır.
Hastalığın
başlangıcından yani ilk kusmadan hemen sonra çocuğunuzu yemeğe zorlamadan şekerli ve tuzlu (ağızdan
sıvı tozları) su hazırlayıp vermeye başlamanız uygun olacaktır.
Bunun yanında ayran ve yoğurt, ıhlamur, elma suyu,
bitki çayları da kaybedilen sıvının karşılanması için kullanılabilir.
Giardia
denilen parazitle olan ishaller çok uzun sürebilir. Bu nedenle düzelmeyen
ishallerde bu parazit aranmalıdır.
İshalle birlikte sümüksü bir yapının
bulunması, kan görülmesi kaka tetkikini gerektirir ve mutlaka
amip aranmalıdır.
Çocuklar çok az bir sıvı kaybetseler bile
halsizlik hissedeceklerdir.
Çocuğunuzun sıvı ihtiyacı ağızdan alamaması halinde çok
ciddi boyutlara ulaşabileceğinden az da olsa mutlaka sıvı verilmesi
gerekir. Eğer ağızdan
sıvı kaybı karşılanamıyorsa ve dehidratasyon denilen kalp
hızının çok artması, nefesinin sıklaşması, derisinin sıvı kaybından
dolayı gerginliğinin kaybolması, dilinin ve ağzının kuruması gibi
bulgularla seyreden sıvı kaybı ortaya çıkıyorsa çocuğunuza hastaneye
yatırılarak veya bir klinikte damardan sıvı verilmesi gerekebilir.
İshalde
kaka kültürü alınmadan ve neden ortaya konmadan antibiyotik ve ishal
durdurucu ilaçların verilmesi kesinlikle sakıncalıdır.
Bu
yaklaşım çocuğunuzun ileride sık ishal olmasına veya bağırsak sisteminin düzensizleşmesine neden
olacaktır.
2. İsilik
Özellikle yaz aylarında kaşıntılı ve kabarık birden
döküntüsü ile karakterizedir. Ter bezlerinin tıkanıklığı sonucu oluşur. Çocuklarda daha sıktır. Ortam
ne kadar nemliyse belirtiler o kadar ağırdır. Aslında kaşıntı veya mikrop
kapması gibi sorunlara neden olmadı ise tedavisi bile gerekli değildir.
Kaşıntı sonucu deride açılmalar olursa ikincil enfeksiyonlar
olabilir.
Önlemede pamuklu giysiler giyilmesi, sık banyo
yapılması ve derinin mümkün olduğunca havalandırılmasıgereklidir. Ağır
olgularda doktor tavsiyesine göre ilaçlar kullanılabilir
3. Göz iltihaplanmaları
Çocuğunuzun gözlerinin beyazında kırmızılık görüyorsanız,
büyük olasılıkla bu "konjonktivit" denen göz iltihabıdır. Bu
kırmızılık tahriş, alerjik reaksiyon ya da daha ciddi bir hastalık belirtisi olabilirse de neden çoğunlukla konjonktivitdir.
Konjonktivitte gözlerde yanma, yaşarma veya
akıntı da olabilir.
Gözlerde kırmızılık varsa çocuğunuzu bir doktora
götürmelisiniz.
Hiçbir zaman daha önce açılmış ya da başkasının
daha önce kullandığı göz ilaçlarını çocuğunuzda kullanmayınız.
Konjonktivite genellikle virüsler, bazen de bakteriler
neden olur. Tedavisinde antibiyotik ilaçlı göz
damlaları kullanılmalıdır. Tedaviye yanıt alana kadar çocuğunuzun
gözleriyle doğrudan temas etmeyin.
Bulaşıcılığı yüksek olan bir enfeksiyon olduğundan
ellerin çok dikkatli yıkanması gerekmektedir.
İyileşene kadar çocuğunuzu kreş ya da okula
göndermeyiniz.
4. İdrar yolları enfeksiyonları
İdrar
yolları enfeksiyonları küçük çocuklarda özellikle kızlarda
oldukça sıktır.
Genellikle bakterilerle
oluşur. Enfeksiyonun tutulum yerine göre değişik isim alır. En sık
enfeksiyon olan bölge idrar kesesidir ve iltihabına sistit denir.
Genellikle bakterilerin idrar kesesine gaita
yoluyla bulaşmalarıyla oluşur. Kızlarda çok daha fazladır,
nedeni üretra denen idrar kesesinden sonraki tüpün kızlarda daha kısa
oluşudur.
Sistitin belirtileri alt karın ağrısı,
hassasiyet, idrar yapılırken, sancı, sık idrar çıkma, kanlı idrar ve
ateştir.
Piyelonefrit böbreklerin enfeksiyonuna
denir ve daha yaygın karın ağrısı ve yüksek ateşle seyreder. İdrar
yollan enfeksiyonları en kısa zamanda antibiyotik tedavisi
gerektirdiğinden yukarıdaki yakınmalar olan çocuklarda idrar tahlili ve
kültürü yapılmalıdır. Enfeksiyonun şiddetine ve tutulum yerine göre
ek testler (ultrason)gerekebileceğinden böbrek hastalıkları uzmanına
danışmak gerekebilir.
Uzm. Dr. Erdem Uzunoğlu
No comments:
Post a Comment