Prof.Dr. Yonca Tabak
Okullarda hemen hemen her çocuğun bir şekilde aksırıp, tıksırdığı,
öksürdüğü, neredeyse sağlam çocuğun olmadığı ve bunun normal olduğuna hepiniz
inandınız. Ne yapalım, kış ayları, hastalıklar bulaşıyor deyip, hasta oldukça
çocuğunuzu doktora götürmeyi, vitamin şurupları vermeyi seçtiniz.,
Ama hala çocuklar hasta. Neden?
Çocuklar Her Zaman Mikrobu Birbirinden Kapmıyor!
Nedeni sınıflardaki birçok hasta çocuğun hastalığı aslında bir diğer
çocuktan kapmıyor olması.
Çocuk toplumunda her 3 çocuktan birinde gizli, fark edilmeyen reflü
olduğuna dikkat çekmek isterim. Çocuk mide yapısı, bütün gelişmekte olan
organlar gibi 18 yaşına kadar zamanla olgunlaşır ve tam kapasite mide başını
tutar hale gelir. Dolayısıyla, bu yaş altındaki birçok okul çocuğunun, siz fark
etseniz de etmeseniz de midesi gevşek. Bu da demektir ki, her çocuk bir miktar
reflüye, yani mide içeriğinin yemek borusundan yukarı, solunum sistemine
kaçmasına müsait.
Bir de eğer, kakaolu çikolata, kakaolu süt, kakaolu kahvaltılık gevrek,
kakaolu fındık ezmesi gibi gıdaları, gazlı içecek, kahve, cips, fastfood
yemeği, bütün çocuklar yiyor psikolojisi ile, o da haftada bir bile olsa
tüketiyorsa, işte size reflüye davetiye.
Hastalıkların Sorumlusu Kreşe Gidiyor Olmak Mı?
Anneler her zaman aynı şeyi söylüyor. “Çocuğum okula başladı, hastalıklar
da başladı”.
Herkes bunu virüs bulaşmasına yoruyor.
Ama farkında olunmayan gerçek, 3 yaşına kadar gül gibi baktığınız, sebze
çorbaları, meyve püreleri ile beslediğiniz yavrunuzu, 3 yaşında kreşe
başlayınca, tüm zararlı gıdaları tüketmesi için serbest bıraktığınız.
Çocuklar “Gizli Reflü” Sonucu Kendi Mikrobu İle Hasta Oluyor.
Tabi ki virüsler bulaşıyor ve çocukları hasta ediyor.
Ama okullarda, kreşlerde çocuklar her zaman birbirinden virüs aldığı için
hasta olmuyor. Birçok çocuk reflü, yani mide asidi, burun boğaz yolarındaki
normal flora dediğimiz sağlıklı mikroplarla, sağlıksız mikropların dengesini,
bozduğu için hasta oluyor.
Yani birçok çocuk kendi yediği gıdayla, kendi boğazındaki mikrobun hastalık
aktivitesi kazanması nedeniyle hasta oluyor. Sonuç aynı nezle gripteki gibi bir
tablo oluyor. Burnu akıyor, genze balgam akıyor, öksürükler başlıyor. Eğer bir
de çocukta “reaktif hava yolu” denilen astıma yatkınlık varsa, reflü bu kez
atakları tetikliyor. Bir de bakıyorsunuz, koruyucu spreyler, buharlar
kullanmanıza rağmen öksürük bir türlü geçmiyor. Çoğu kez bu durum ses kısıklığı
ya da ses kabalaşması ile giden, krup dediğimiz, “köpek havlaması öksürüğü” ile
seyrediyor. Diğer bir deyişle, çocuklarda kötü beslenme sonucu gelişen ve fark
edilmeyen “Gizli reflü”, uzayan balgamlı öksürüklerle başlayıp, bu tip ağır
bronşit veya krup ataklarına kadar neden olabiliyor.
Çocuğunuzun Yediklerini Takip Edin
Alerjik çocuklarda daha fazla görülmekle birlikte, bütün çocukların sorunu
olan “kötü beslenme ve reflü ilişkisi”ne hepinizin dikkatini çekmek isterim.
Şimdi oturup, bu tip kakaolu
gıdaları ve abur cubur gıdayı çocuğunuzun haftada kaç kez tükettiğini
hesaplayın. Okulunuzda doğum günü kutlaması ile çikolatalı pasta ne zamanlar
tüketiliyor? Okul ve kreşlerde sabah kakaolu fındık ezmesi veriliyor mu? ve
çocuğunuz bunları ne sıklıkla tüketiyor? Hafta sonları, hamburger, patates
kızartması, lahmacun, pizza gibi fastfoodları yemeye gidiyor musunuz? Ne
sıklıkla?
Sağlıklı Nesiller İçin bir Adım Atın
“Acaba çocuğum gerçekten reflü mü”,
“değilse bunları kesmeme ne gerek var”, “yok benim ki okuldan virüs alıyordur”,
demeden, kendinize cayma sebepleri bulmadan, bütün insanlar için sağlıklı bir
bedene sahip olma kriteri kabul edilen bu sağlıklı beslenme alışkanlığını
oturtmaya çalışın.
İlk başta hepsini birden kesmeniz
zor olabilir ancak siz yine de azaltmaya başlayın.
Kakao Ve Nezle, Öksürük İlişkisini Gözleyin
Sonra, çocuğunuzun hangi gün hangi zararlı gıdayı tükettiğini tespit edip,
yedikten 1-2 gün sonra burun tıkanıklığı, balgam, öksürük başlıyor mu bakın.
Aradaki ilişkiyi görün. Siz aradaki ilişkiyi gördükçe, zamanla bu beslenmeyi
uyguladıkça, çocuğunuzun hastalık sıklığının azaldığını göreceksiniz. “Sınıfta
bütün çocuklar hasta bizimkine bir şey olmuyor” diyeceksiniz.
Ardından çocuğunuzun bu gıdayı tüketmesini azaltmak için gidip okula,
“Doğum gününde çikolatalı pasta vermeyin”, “Sabah kakaolu fındık ezmesi
vermeyin”, “Kantinleri kaldırın” demeye başlayacaksınız.
Sizden gören diğer anneler acaba
gerçekten ilişkisi var mı, ben de kesersem çocuğum iyileşir mi diye sorgulamaya
başlayacak.
Böylece zircirleme bir sağlıklı beslenme hareketi başlayacak.
Şimdi aşağıda kesmeniz gereken gıdaları veriyorum. Unutmayın, tamamını
kesmeseniz de azaltmanız bile yeterli.
Ve gözleyin; çocuğunuzun beslenmesindeki bu gıdaları gözleyin ve hastalıkla
ilişkisini fark edin.
Çocuğunuzun beslenmesinde takip edeceğiniz zararlı gıdalar;
- Kakaolu tüm gıdaları (Çikolata, gofret, kakaolu
bisküvi, kakaolu pasta, kakaolu fındık ezmesi, kakaolu süt, kakaolu
kahvaltılık gevrekler, kahve, buzlu çay, kolalı içecekler)
- Çiğ sarımsak, soğan (Sarımsaklı yoğurt, kısır,
mercimek köftesi vb) ve “antibiyotik niyetiyle sarımsak, soğan”
- Acı ve baharat (Sucuk, cips, çiğ köfte)
- Kızartma patates, ketçap, mayonez, hamburger,
pizza, lahmacun gibi fastfood gıdalar
- Pastaneden alınmış, açma, poğaça, kek, pasta vb
gıdalar
- Paketli hazır kek, çubuk kraker
- Gece yatmadan önceki 2 saat içinde tüketilen,
süt, meyve veya herhangi bir gıda.
Bu gıdaların yerine evde hazırlayacağınız alternatif sağlıklı menüler
hazırlayarak çocuğunuzun beslenme alışkanlığını değiştirebilirsiniz.
. Hepinize başarılar ve tüm çocuklarımıza daha az hastalıklı, sağlıklı
günler diliyorum..
No comments:
Post a Comment